Spacker ile Röportaj – Konuk: Vegan

Spacker ile Röportaj’ın bu bölümdeki konuğu Sıtkı oluyor. Sıtkı bir vegan. Kendisine hoş geldin, diyor ve hemen sorulara geçiyoruz:

1-Vegan/veganizm nedir?
Veganizm hayvanlara acı çektirmemek, onlara zulüm etmemek üzere kurulu bir felsefedir. Veganlar hiçbir hayvansal ürün kullanmaz. Günümüzde sanılanın aksine bu etik duruş sadece beslenme değil, hayatın diğer alanlarını da kapsar. Mesela bir vegan; kürk kullanmaz, hayvanlar üzerinde test edilen ürünleri satın almaz. Kısaca hissedebilir canlılara zarar veren her şeyden kaçınır. Vegan bu düşünceyi benimseyen ve hayatına yediren insanlar için kullanılan adlandırmadır.

2-Neden vegan olmalıyız?
Günümüzde veganlığın 3 yön sayesinde hayata geçtiğini gözlemliyorum. Bunlar sırasıyla çevresel, etik ve sağlık boyutları.
Dengeli ve sağlıklı bir vegan beslenme, insan vücuduna tamamen uygun ve sağlıklıdır. Hayvansal ürünlerin insan sağlığı üstüne olan sayısız sağlıksız yönü günümüzde biliniyor. Bu yüzden de vegan beslenme vegan etiğine sahip olmayan insanlarda da görülebiliyor. Ben veganlığın etik yönünü anlamadıkları için açıkçası bu tür beslenen insanlara bitkisel beslenen demeyi daha doğru buluyorum. Bir kaç vegan sağlık üzerine belgesel önermek istiyorum; What the health (Sağlık Komplosu) ve The Game Changers.
Diğer bir boyut ise çevresel boyut. FAO’YA göre hayvancılık, insan kaynaklı metan salınımının %44’ünü oluşturuyor. Ayrıca vegan yaşam su tüketimini ve karbon ayak izimizi oldukça azaltıyor. Az da olsa bu gibi çevresel nedenler insanları vegan yaşama yöneltebiliyor. Bunun hakkında belgesel önerim ise; Cowspiracy, Seaspiracy.
En temel sebep ise etik oluyor insanların vegan olmasında. Hayvanların kullanıldığı endüstriler hayvanları birer meta sınıfına sokuyor ve onlara ciddi acılar çektiriyor, bunlar görmezden gelemeyeceğimiz kadar acı. Ben aynı zamanda veganlığın etik olmadığı sürece sürdürülebilir olabileceğini zannetmiyorum. Anlamamız gereken temel şey hayvanlarında birer hayat sahibi olduğu kendi hayatlarının özneleri olduğu, acı çekme kapasitelerinin olduğu. Bu konuda belgesel önerim ise herkesin kesinlikle izlemesini önerdiğim, Earthlings.

3-Et yiyenlere düşman mısınız?
Hayır, et yiyenlere düşman değilim. Günümüzde insan dışı canlılara olan algımız inanılmaz biçimde kaymış ve manipüle edilmiş durumda. Ben dahil hiçbirimiz annemizin karnından vegan doğmadık fakat bilginin ve farkındalığın bu kadar fazla olduğu bu çağda bunları bilip görmezden gelmenin erdemli bir davranış olmadığı düşüncesindeyim.
4-Süt, yumurta, bal gibi gıdaların yenmesine neden karşısınız?
Biz veganlar olarak hayvanların sömürülmesine karşıyız. Bu ürünlerin üretildiği endüstrilerde hayvanlar ölene kadar inanılmaz acılı şekilde sömürülüyorlar. Bu gıdalar olmadan gayet sağlıklı bir şekilde yaşayabiliyorsak neden bunları satın alarak bunların devam etmesine katkıda bulunalım ki? Ayrıca düşünmemiz gereken bir konuda bunların üstünde insanın hak iddia etmesi. İnek sütü onun yavrusu içindir. Bu sütü zorla inekten almak bunu ondan çalmaktır. Öte yandan yumurta tavuğun regli atığıdır, yumurtayı tavuğun üretmesi inanılmaz zor bir süreç onun için. Tavuklar yumurtanın döllenmediğini anladığında yumurtayı üretmek için harcadığı besini yumurtayı tekrar yiyerek alır. İnsanlar bu döngüye müdahale ederek doğal dengeye de zarar verirler. Bal ise aslında arının kusmuğudur ve bu ürün onun kışlık stoğudur. İhtiyacımız olmadığı halde neden onun stoğunu alıp yerine ona yapay şekerler verelim ki? Bu ahlaki olarak ne kadar doğru? Bunları iyi düşünüp tartmalıyız.

5-Süt sağımı olmazsa inek gibi memeli canlıların memeleri şişip, ağrı yapmaz mı?
Böyle bir durum mevcut maalesef ama durum aslında yansıtıldığı gibi değil. Her memeli hayvan kendi yavrusuna yetecek kadar süt üretir. İneklerin haddinden fazla süt üretmesinin nedeni bu inekler üzerinden daha fazla para kazanmak isteyen hayvancılık sektörlerinin inekler üzerindeki genetik oynamalarıdır.

6-Proteini nereden alıyorsunuz?
Bakliyatlar, tahıllar, yemişler, sebzeler ve meyvelerden alıyoruz. Protein doğada zaten bitki kaynaklıdır. Şu an kullanılan hayvanlar da proteinlerini bitkilerden alırlar. Proteine bakliyatlar gibi ucuz besleyici kaynaklardan kolayca ulaşabiliyorsak hayvanlara neden zarar verelim ki?

7-Gelişim açısından bitkisel proteinlerin sentezlenmediği doğru mu?
Hayır, doğru değil. İnsan vücudu bitkisel proteinleri hayvansal proteine nazar daha etkili bir biçimde kullanır; çünkü artık biliyoruz ki insan türü hepçil değil, bitki yemeye yatkın meyvecildir. Konuyla ilgili daha derin bilgi için Dr.Suat Erus’un ve Dr.Murat Kınıkoğlu’nun Youtube kanallarını ziyaret etmenizi öneririm.

8-Herhangi bir takviye ilaç vs. alıyor musunuz?
Hayır, kullanmıyorum. Takviye herhangi bir yetersizlik görüldüğünde alınabilir tabii ki. Genelde vegan olmayan insanlar veganların takviyelerle hayatta kaldığını düşünür ama bu doğru değil. Sebzeler, meyveler, tahıllar ve yemişler fazlasıyla vitamin ve mineral barındırıyor zaten.

9-Veganların, vegan olmayanlardan daha sağlıklı bir yaşam sürdüğüne katılıyor musunuz?
Evet, bunu gözlemleyebiliyorum. Konuya dair üstte bahsettiğin belgesellerde durum harika açıklanmış. Günümüzde hepimiz stresli hayatlar yaşıyoruz, bir de bunların üstüne vücudumuzu hayvansallarla yormamak elbette navegan(vegan olmayan) bir yaşama göre büyük fark yaratıyor.

10-Vegan yaşam sence de lüks değil mi? Orta gelirli bir aile pazar sebze-meyvelerini dışına nasıl çıkıp da sağlıklı kalabilir?
Hayır, kesinlikle katılmıyorum. Bu önyargı genellikle vegan ikamelerin fiyatları tarafından oluşuyor. Sizi temin ederim çoğu veganın evine nadiren giriyor o pahalı ürünler. Bakliyat, tahıl, yemiş, sebze ve meyvelerden oluşan bir beslenme düzeni sizce daha da ucuz olmaz mı? Mesela size bir vegan öğün örneği vereyim: Nohut yemeği, bulgur pilavı ve meyve, etin kilosunun 80tl olduğu bir ülkede sizce bunlar lüks mü?

11-Vegan kebap, vegan lahmacun, vegan peynir gibi taklit ürünleri tüketmek vegan felsefesi ile çelişiyor mu?
Bence hayır, çelişmiyor. Rasyonel bakarsak hepimiz bir damak tadını öğrenek büyüyoruz. Hayvanlara zarar vermemeye karar verdikten sonra da bu tatları aramamız gayet normal. Bunları hayvanlara zarar vermeden üretmenin bu felsefeyle çeliştiğini hiç düşünmüyorum.

12-B12 ve D vitaminini yeteri kadar alamadığınız söyleniyor. Bu doğru mu, doğruysa bu eksiği nasıl gideriyorsunuz?
B12 temelinde doğal olarak toprakta bulunur fakat şu an sebze ve meyveleri tarım zehirleri yüzünden iyice yıkamak zorunda kalıyoruz. Bu yüzden ister vegan ister vegan olmayan kimse ilk kaynaktan b12 alamıyor. Et, b12 içeriyor evet ama bu b12 hayvanların yemlerine ekstra katılan b12. Biz de veganlar olarak diyoruz ki ‘’Dur abi! Hayvana vereceğine bana ver.’’ Böylece hayvanları aracı olarak kullanmadan b12 alabiliyoruz. Ayrıca bilmeliyiz ki b12 pat diye kolayca düşen bir vitamin değil. Bir vegan herhangi bir yan hastalığı olmadığı sürece vücudundaki b12 ona 3 yıl yeter.
D vitamini almaksa sandığımızdan daha kolay. Avuç içleriniz ve bilekleriniz açık bir şekilde güneşe durursanız, 15 dakika içinde günlük ihtiyacınızı alırsınız. Hayvanlara burada da ihtiyacımız yok.

13-Bitkiler de canlı. Onların daha az acı çekmesi veya hiç acı duymuyor olması bu gerçeği değiştirir mi? Neden bitki yiyorsunuz?
Evet, bitkiler de canlı; ama bitkiler acı hissetmiyor, çünkü merkezi sinir sistemleri yok. Acı çektiğini gözümüzle gördüğümüz hayvanlardansa acı deneyimlemeyen bitkilerle besin ihtiyacımızı karşılamak çok daha mantıklı gözüküyor.

14-Canın et yemeyi çekiyor mu?
Ben nispeten yeni bir veganım. Etin tadını severim ama bu ahlaki değerlerimin ve etiğimin önünde değil. Bir hayvanın ölümüne sebebiyet verdiği için et tüketmiyorum. Kaldı ki kimse et ve hayvansalları sevmediği için vegan olmaz. Buradaki en önemli sebep etik duruşdur.

15-Vegan olmaya nasıl ve ne zaman karar verdin?
Temmuzun 10’unda vegan olmaya karar verdim. Benim vegan olma sürecim biraz sancılı oldu. Yaklaşık 1 yıl araştırdım. Besinlerimi tamamen alabileceğimi öğrendiğimde vegan oldum. Bu kararı verdiğim için kendimi iyi hissediyorum. Umarım bir gün herkes bunu yaşar.

16-Vegan olmadığın günlerin pişmanlığını duyuyor musun?
Açıkcası evet. Keşke bu kadar uzun sürmeseydi. Başka bir vegan arkadaşımla konuştuğunda veganlığı bilmediği zamanlar için üzülmediğini çünkü o zamanlar durumun farkında olmadığını söylemişti. Bazen bu da mantıklı geliyor ama genel olarak evet.

17-Sence veganlık sürdürülebilir bir şey mi?
-Kesinlikle evet! Özellikle Türk mutfağında oldukça vegan seçenek var. Mercimek çorbası/köftesi, biber dolması, zeytinyağılar, kısır, patates salatası, çiğ köfte bunlardan bir kaçı. Beslenme dışında düşündüğümde, soru, sağlık ve çevresel kısımdaysa, cevap yine evet oluyor. Hem dünya, hem çevre, hem hayvanlar için veganlık kesinlikle sürdürülebilir bir yaşam şekli.

+Eklemek istediğin bir sey var mı?
Kesinikle. Vegan olmak isteyen ve soruları olan insanlar araştırmaları için kaynaklar önermek isterim. Aşağıya listeliyorum:
Kitap: Vegan Devrimi ve Hayvan Özgürlüğü, İnsan Neden Vegan Olur, Vegan Yaşam, Etin Cinsel Politikası.
İnstagram Hesapları: @vegan__earth,@vegansaglikpro,@veganbeyin
@veganoteacher,@vegvorus,@bagimsizhayvan

likeheartlaughterwowsadangry
0

One thought on “Spacker ile Röportaj – Konuk: Vegan

  • Aralık 10, 2021 tarihinde, saat 2:07 pm
    Permalink

    Gerçekten çok güzel açıklamışsiniz emeğinize sağlık. Adil,eşitlikçi,özgür bir dünyayı birlikte kurmak ümidiyle 👏🌱🍀✌️

    Yanıtla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Erişim engellendi !