BURAK SAYIN İLE MÜZİK DOLU BİR SÖYLEŞİ

1) Merhaba Burak Bey İskelet Webzine‘ a hoşgeldiniz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz ?

Merhaba, 1972 yılında İstanbul’ da doğdum. Orta gelirli bir ailenin çocuğuydum. Müziğe merakım çocuk yaşlardan başlayan bir durumdu. Her zaman heyecanlı bir insan oldum. Müzik ve sahne, benim bu heyecanıma uyum gösterdi. Tüm yaşanmış günlerim ve gördüklerim beni bugünkü Burak olarak karşınıza çıkardı.

2) Sizin başarılı bir reklamcı olduğunuzu biliyoruz. Bize reklamcılık mesleğinizden, daha doğrusu bu yönünüzden bahseder misiniz ?

Lise çağlarımda kot montlara veya T-shortlere yazılar yazmaya merak salmıştım. O şekilde para kazandığım bile oldu aynı dönem. Daha sonra müzik yaşantıma başladığım ilk yıllarda, hatta ilk günlerde. Bir büyüğümüm “ Bu ülkede, bu müzik ile bir yere varamazsın. Bunun yanında mutlaka bir meslek daha yapmalısın, neye yeteneğin var ? “ sorusunun cevabı “çizebilirim, yazabilirim” olunca beni Sultan Ahmet’ deki bir arkadaşının ofisine götürdü. Grafik tasarımcı bir kadındı bu. 1991 yazı. O günden bu yana grafik tasarım ve reklamcılık işi ile de uğraşıyorum. Keyifli olduğu kadar stresli de bir meslek bu. Çoğu zaman keyfine, arkadaşlarla iş yapmak daha çok tercih ettiğim bir şey oluyor. Her yerde ve herkes ile çalışamıyorum.

 

 

3) Müzik kariyeriniz ne zaman ve nasıl başladı ? Biraz anlatabilir misiniz ?

1991 senesinde İstanbul, Sefa köy’ de Rıfat Dağlı isimli arkadaşım ile birlikte grup kurmaya karar verdiğimizde başladı. İlk zamanları oldukça amatör geçen, daha çok evde klasik ( nadiren akustik ) gitar ile yapılan , provayı anımsatan ama çalışma adına herhangi bir verim elde edilemeyen tıngırdatmalar yapardık. Geçen zaman içinde durumlar değişti, başka arkadaşlar katıldı bize. Ufkumuz da biraz genişledi. İlk sahne çıkma teklifini aldığımda grubum bu işe sıcak bakmamıştı ve söz verdiğim için tek başıma sahneye çıkmıştım. O dönemden sonra Köprü Altı , Kronik, Blues Mlues ve Karışık Kaset grupları ile yıllarca sahneye çıktım.

 

4) Rock müziğe olan ilginiz tam olarak ne zaman başladı ?

12 yaşlarından itibaren başladı.

 

5) 1993 yılında katılmış olduğunuz Kronik grubuyla 2004 te ilk çıkardığınız ‘’Kavga ‘’ isimli albüm’ ün hikayesini ve sonrasında grubun seyrini biraz anlatabilir misiniz ??

2004 yılında çıkan Kavga albümünde ne yazık ki vokal ben değilim. Ben, yaklaşık 30 seneye varacak olan Kronik yaşantımda sadece Fena albümünde vokal yapabildim.

 

 

6) Kronik Grubunun müzik kariyerinizdeki önemi nedir?

2018 yılına kadar Burak Sayın desen kimse tanımazdı. Kronik Burak dediğinde ise herkes bilirdi kimden bahsettiğini. Bu kadar net

7) 2010 yılında çıkarmış olduğunuz, içerisinde sound değişiklikleri barındıran ve ses getiren ‘’ Fena ‘’ isimli albümünüzden biraz bahseder misiniz ?

Hemen her şarkısında belirgin bir emeğimin olduğu, benim için çok özel bir albüm Fena.

8) 2011 yılında Blues Mlues ve Karışık Kaset grupları ile yaptığınız şarkılarınızın sizin için en belirgin özelliği nedir ?

Karışık Kaset ve Blues Mlues , yıllar boyunca icra ettiğim metal tarzının dışında yaptığım çalışmalardır.

9) Kariyeriniz boyunca hangi ünlü isimler ile çalıştığınızdan biraz bahseder misiniz ?

Beraber çalışmaktan çok beraber sahne aldığım ünlü isimler var. Erkin Koray, Asım Can Gündüz , Gür Akad ve Led Zeppelin ( Plant & Page ) bunların en önemlileri. Yakın zamanda ise çok sevdiğim abim Akın Eldes ile hem birlikte çalıştık hem de sahneye çıktık.

10) Değerli müzisyen Akıncan Eldes ile yapmış olduğunuz ‘’ Vazgeç ‘’ isimli şarkınızın yapısı ve duygusu nu bizimle paylaşır mısınız ?

“ Vazgeç “ genel olarak klasik bir rock parçası. Şarkı bir aşk kurgusu. Ümitsiz ve imkansız bir aşkın hikayesi olarak da nitelendirilebilir.

 

11) Size göre kendinize ait olan ve en özel şarkınız hangisidir ? Neden ?

Bu güne kadar bana ait olarak nitelendirebileceğim en özel şarkım , sözleri bana ait olan Kronik ile yaptığımız Fena isimli şarkıdır.

12) Tecrübelerinize dayanarak 90’ lı yıllardan günümüze kadar Türkçe rock müziği’ nin geldiği noktayı bizlere kısaca ifade edebilir misiniz ?

Çok klasik olacak aslında bu cevap. Şöyle özetleyebilirim ama. Zor elde edilen her şey daha kıymetlidir. 90larda rock yapmak çok zordu. Dinlemek de. Bunu sadece Türkçe Rock olarak değerlendirmemek lazım. Tarzın kitlesi oldukça azdı. Ulaşmak zordu. Haliyle daha rafine bir durum ortaya çıkıyordu.

 

13) Değerli vaktinizi bizlere ayırdığınız için sizlere teşekkürlerimizi sunarız. Son olarak İskelet Webzine okurlarına neler söylemek istersiniz ?

Bir önceki soruya verdiğim cevapla ilintili olarak, bugün ülkemizde ve dünyada Rock müzik ticari kaygılara boyun eğmiş, popüler olma adına öz amacından sapmış ( her grup ve müzisyen için değil tabi ki) , daha geniş kitlere ulaşsa da kalitesin den oldukça taviz vermiş durumda. Bunu asla kuşaklar arasındaki farkla alakası yok. Daha çok tepkisizlik ile alakası var. Var olan az sayıdaki kaliteli müzisyenlere ve bu müziğin, hatta bu felsefenin savunucusu , destekçisi ve icracısı olan herkese destek olunmalı. İskelet Webzine’ e de bu vesile ile çok teşekkür ediyorum. Tüm okurlarına da sağlıklı ve müzik dolu günler diliyorum.