Bu Bedende Doğmak Acı Verici
Odamın penceresinden esen rüzgarla
İçeriye giriyor, midemi bulandıran bir koku.
Tercüman oluyor korkunç duygularıma;
Korkutuyor, üşütüyor, hasta ediyor bu duygu.
Orta Doğu’da prangalı bir mahkumum.
Mavinin maviye olan aşkından suçluyum.
Bu zincirleri nasıl kırabilirim?
Anahtarları nerede aramalıyım?
Neden bu kadar ağır olmak zorunda,
Kutsal sevginin bedeli?
Neden bu kadar gaddar olmak zorunda,
Kutsal Tanrı’nın köleleri?
Burada tek seferde ölmek de zor,
Bin defa ölmeye müsamaha var.
Buradakilerin gözleri kör, kalpleri kor.
Sürünerek ilerlediğim her yer har…
Ne suyun ne de ekmeğin tadı kaldı,
Yaşamak istemiyorum, ona da izin yok.
Ne yanda ne de tavanda yer kaldı,
Duvarları isminle karaladım.
Reddet, diyor bana bedevi Hakim Bey;
Sevgiyi reddet, diyor kirli ağzıyla.
Mümkün değil, diyorum. Yapamam.
Reddettim, desem de bu gerçek değil.
Nasıl kurtulacağım, nasıl öleceğim?
Dizlerim tutmuyor, taşıyamıyor kalbimi.
Yaklaşıyor belki de sonum, seziyorum.
O gün de seni anacağım, biliyorum.
Bu bedende doğmak acı verici,
Sonraki hayatımda pembe olmak istiyorum;
Yeniden doğmak ve yeniden ölmek…
Ancak bu sefer bir şansım olacak.
Pembe doğarsam seversin belki,
Belki de renklerdir tek sorun.
Bu yüzden umudum olmasa da
Denemek için ölmek istiyorum.
Nerede kaldın hantal ölüm meleği?
Küfrediyorum sevgiden yoksun Tanrı’na!
Gücün varsa al ruhumu, öldür beni,
Sun beni o bencil adama.